Türk Eğitim-Sen Samsat Şubesi tarafından  ilköğretim 8. ve ortaöğretim 9. sınıf öğrencileri arası “Ulusal Kurtuluş Mücadelesi -19 Mayıs” konulu kompozisyon yarışması düzenlendi.

Sendika Temsilcisi Ramazan Aras yaptığı açıklamada, Türk Millî Eğitiminin genel amaç ve temel ilkelerine uygun olarak; öğrencilerin Atatürk İlke ve İnkılâplarına, Anayasanın başlangıcında ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı yurttaşlar olarak yetişmelerine, yeteneklerini geliştirerek gerekli donanımı kazanmalarına katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen kompozisyon yarışmasında Zeynel Aslan İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi Büşra Yakaryılmaz’ın birinci olduğunu belirtti.

Sendika üyeleri ile birlikte Büşra Yakaryılmaz’ı makamında kabul eden Samsat Kaymakamı Recai Karal, başarısını tebrik ederek birincilik ödülü olan çeyrek altını taktı.

Kaymakam Karal yaptığı açıklamada, öğrencilere milli birlik ve beraberliğimizi pekiştirici konularda sosyal faaliyetlerin yürütülmesi ve tarihini iyi bilen bir gençliğin oluşturulması için hiçbir fedakarlıktan kaçınılmaması gerektiğini belirtti.

Büşra Yakaryılmaz’ın Kompozisyonu:

BİZ BU TOPRAKLARI NASIL KAZANDIK?

Kurtuluş savaşı, yokluk ve yoksulluk döneminin başarısıdır. Maddi ve siyasi açıdan, devletin tıkandığı bir dönemde meydana gelmiştir. Maddi imkânların neredeyse tabana vurduğu, düşmanların ise çok güçlü bulunduğu bir savaştır. Bu gerçeğe rağmen, Kurtuluş Savaşı iyi bir zaferle sonuçlanmıştır. Kurtuluş Savaşı’nda en uzun süren ve en önemli savaşlar, 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgal eden Yunanlılar’a karşı Batı Cephesi’nde yapılmıştır.

Savaş döneminde Osmanlı ordularının terhis edilmesi ülkenin savunmasız kalmasına yol açtı. Ülke yabancı işgaller ve azınlıkların zararlı çalışmalarının tehdidi altına girmişti. Tüm bunlarla karşı karşıyayken Atatürk ve Türk Askerleri savaşı kazandılar. Kuruluş Savaşı’nda birçok Türk Askeri vatan savunmasında şehit olmuştur. Düşünsenize bunun nasıl bir iç acı olduğunu. Ondan yıllarca önce mezarlığa ve abideye kavuşanlar ise saldırgan ve istilacı durumda idiler. Buna rağmen onların mezarlıklarının üstünde onların isimleri asla unutulmayacak, hep anıldı ve hep anılacaktır. Onlar hayatlarında olduğu gibi vefatlarında da namsız bir şekilde inşallah cennete giderler. Şehitler abidesinin zemininde bulunan müzeyi geziyoruz. Savaşı hala canlı ve taze tutan birçok hatıra yan yana dizilmiş. El, kol, kafatası kemikleri, kurşun sesleri ve kurşununu üzerinde taşıyan parçalar bir arada.

Şu an bastığımız toprakları Mehmetçikler kurtardı. Onlar milletini düşünerek ve milletini kurtarmak için canını feda ettiler. Dedelerimiz bu toprakları bize emanet ettiler. Bizler emanete sahip çıkmalı gözümüz gibi bakmalıyız. Kim bilir o Mehmetçiklerin canları bastığımız toprakların neresinde? bunu bilmek, bulmak imkânsız. Ancak kesin olarak bildiğimiz bir şey var ki bütün bu dünya ve topraklar birer türbedir Mehmetçiklere. Bu toprakta Mehmetçikler yattığı sürece bu topraklar asla düşman eline geçmedi ve İnşallah geçmez. Bizim İstiklal Marşımızda da belirtildiği gibi;

BASTIĞIN YERLERİ ‘TOPRAK ‘ DİYEREK GEÇME, TANI,

DÜŞÜN ALTINDAKİ BİNLERCE KEFENSİZ YATANI.