Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Haberler

HaberlerGÜNCEL HABERLERSAMSAT’TA DUYGU SELİ…SAMSAT’TA İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ŞİİR OKUDU İZLEYENLER HIÇKIRIKLARA BOĞULDU   
SAMSAT’TA DUYGU SELİ…SAMSAT’TA İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ŞİİR OKUDU İZLEYENLER HIÇKIRIKLARA BOĞULDU

Samsat Merkez İlköğretim Okulu öğrencilerinin hazırlamış oldukları şiir dinletisi programında salondaki bütün herkes ağlayarak hıçkırıklara boğuldu.

Cumhuriyet Konferans Salonunda gerçekleştirilen ve İngilizce Öğretmeni Gizem Karaterzi’nin sunduğu, Türkçe Öğretmeni İsmail Karlı’nın hazırlamış olduğu ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Mehmet Ekinci’nin hazırladığı slayt ve fon müzikleri eşliğinde öğrencilerin okuduğu şiirler izleyenlere duygulu anlar yaşattı.

İlk olarak Türkçe Öğretmeni İsmail Karlı, İbrahim Sadri’nin “Adam Gibi” şiirini okudu. Daha sonra Berfin Akın isimli öğrenci Sezai Karakoç’un “Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine” isimli şiiri okudu.

Berfinnur Tanyıldız’ın “Etme” isimli şiiri okumasından sonra Zişan Koç, Sezai Karakoç’un “Her Şey Sende Gizli” isimli şiirini, Ramazan Yoldaş Nurullah Genç’in “Sensiz Kalan Bu Şehir” isimli şiiri, Dilan Tokdaş, Arif Nihat Asya’nın Naat eserini okudular.

Arif Nazım’ın “Anne Ben Ölüyorum” isimli şiirini Ayşegül Ercemal okurken, Cemal Safi’nin “Aşk” isimli şiirini 3. sınıf öğrencisi Yusuf Karlı güzel ses tonu ile okudu.

Büşra Yoldaş isimli öğrenci öğretmeni İsmail Karlı’nın “Umudun Ölümü” isimli şiiri okumasından sonra 8. Sınıf öğrencisi Merve Çelik’in “Baba Uyan” isimli şiiri ağlayarak okuması ile salonda duygulu anların yaşanmasına neden oldu. Salonda bulunan bütün izleyicilerin ağlaması görülürken, şiirin bitiminde öğrencinin babasının kollarına atlayarak, uzun süre ağlaması duyguları doruğa çıkardı.

Necip Fazıl Kısakürek’in “Zindan İki Hece” isimli şiiri Mehmet Akif Yücedağ, Nevzat Çelik’in “Şafak Türküsü” isimli şiirini Ayşenur Koç, Salim Şengül’ün “Şehit Yavrum” isimli şiirini Asmanur Ataş, Abdurrahim Karakoç’un “Birlik” isimli şiirini Erkan İnce okudular.

Cahit Zarifoğlu’nun “Daralan Vakitler” isimli muhteşem eserini Esra Kural’ın, ustaca hazırlanmış slaytlar eşliğinde, duygulu bir şekilde okuması ile program sona erdi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

BABA UYAN

 

Her sabah annemin sessiz iç çekişleriyle uyanmaya başlamıştım

Annemin gündüzleri yüzü gülmüyor

Her gece ağlıyordu.

Saçlarımı okşuyor, gözlerime bakıyor

Kadersizim diyordu

Kadersizim kızım

Bahtı karalım benim.

Ama ne kadar sorsam da niye ağladığını söylemiyordu

 

Daha küçüksün yavrum

Büyüyünce anlayacaksın.

Babama koşuyordum,

Babam mutfakta sigara içiyor,

Hadi salona git kızım duman seni hasta eder diyordu.

Sen niye içiyorsun o zaman baba

Sigara senin sağlığına da zararlı deyimli yani

Yorgun gözleriyle

Öyle ya doğru söylüyorsun kızım deyip gülümsüyordu.

Dudak kıvrımlarında kaybolan sanki yaralı bir gülümsemeydi

Acı bir gülümseme

Oysa benim babam böyle gülümsemezdi

Gözlerime acı acı bakıp

Hadi sen salona geç demezdi.

Hem nedense son zamanlarda babam çok öksürüyor

Annemde çok ağlıyordu.

Annemin sessiz iç çekişleriyle uyanmaya başlamıştım

Ne çizgi filmleri seviyordum artık ne barbi bebekleri

Babamın yüzü gülmüyor, annem hep ağlıyordu

Beş buçuk yaşındaydım.

Üstelik günler hiç geçmiyordu.

Herkes daha küçüksün derken altı yaşım bir türlü gelmiyordu.

Sabahları erken kalkıyorduk

Annem beni komşuya bırakıyor

Babamla yan yana yürüyüp kayboluyorlardı sokağın öbür başında

Oysa annem çalışmıyordu

Babamda erkenden niye nereye gider söylemiyordu

Pencerenin önünde dönüşlerini bekliyor,

Geldiklerini uzaktan taa uzaktan görünce

Dünyalar benim oluyordu.

Sonra yaz geldi

Doğum günüme iki gün kalmıştı

Herkes ne istersin diyordu

Ben susuyordum

İçimden hiçbir şey istemek gelmiyordu.

Sonra sonra ne olduysa o gece oldu.

O gece annemin sessiz hıçkırıkları depreme dönüştü sanki

Ben odamdan çıkarken içerden sesler geliyordu

Hem ev ne çok kalabalıktı

Halamlar ağlıyor, büyük annem ağıt yakıyordu.

Dedem kuran okuyor

Komşular beni tutuyordu

Nedense bir an gözlerim babamı aradı

Ama ev evimiz çok kalabalıktı

Sanki babam bu kalabalıkta kayıptı

Ben baba dedim baba babam

Annem yavrum dedi sarıldı boynuma

Sanki yıllardır görmemiş gibi

Haykırdı sonra kızım iki gözüm

Babama ne oldu dedim

Yine cevap vermek yerine kadersizim bahtı karalım benim

Anne babam dedim babam babam

Bende ağlamaya başladım

Baban artık yok dedi baban artık yok

Baban öldü baban öldü yavrum

Baban artık hiç öksürmeyecek

Anne öldü ne demek

Ölüm ne demek

Ölüm nasıl bişey

Bende deli gibi ağlıyordum

Bir kıyametin ucundaydım anlıyordum

Yani artık baban geceleri rahat uyacak dedi

Sonra bayıldı

Ben öleydim yavrum dedi büyük annem, ben öleydim

Ölmüş babamın yorganına sarıldı

Babamın yüzünü zorla gösterdiler

Koştum sarıldım boynuna

Baba uyan dedim

Baba ne olur uyan

Uyan baba ben sensiz ne yaparım

Uyanda gülme istersen bana

Hem, kime sokulurum akşam olunca

Baba uyan yarın doğum günüm benim

Baba, baba altı yaşıma giriyorum uyan

Hiçbir şey istemem söz.

Gürültü yapmam, seni hiç üzmem

Söz baba, Baba söz

Hadi bir gün daha dayan

Baba aç gözlerini hadi uyan

Uyan baba, baba uyan

 

Babamı doğum günümde toprağa verdik

Doğum günümü öyle kutladı babam,

Sigarasıyla çakmağı hala bende durur

O beni babamdan, babamı bende ayıran

Her doğum günümde beni hala hıçkırıklara boğan,

Küçücük dünyama kıyamet olup yağan

Baba, baba nerdesin

Nerdesiniz babalar

Babalar uyanın, uyanın babalar

Bu sigara dumanında yetim büyümesin arık

Başka şehirlerde başka çocuklar

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 




Gönderen Editör, Salı, 31 May 2011 13:16, Yorumlar(0)
Yorumlar


MKPNews ©2003-2008 mkportal.it
 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri