Samsat Merkez İlköğretim Okulu öğrencilerinin hazırlamış oldukları şiir dinletisi programında salondaki bütün herkes ağlayarak hıçkırıklara boğuldu.
Cumhuriyet Konferans Salonunda gerçekleştirilen ve İngilizce Öğretmeni Gizem Karaterzi’nin sunduğu, Türkçe Öğretmeni İsmail Karlı’nın hazırlamış olduğu ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Mehmet Ekinci’nin hazırladığı slayt ve fon müzikleri eşliğinde öğrencilerin okuduğu şiirler izleyenlere duygulu anlar yaşattı.
İlk olarak Türkçe Öğretmeni İsmail Karlı, İbrahim Sadri’nin “Adam Gibi” şiirini okudu. Daha sonra Berfin Akın isimli öğrenci Sezai Karakoç’un “Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine” isimli şiiri okudu.
Berfinnur Tanyıldız’ın “Etme” isimli şiiri okumasından sonra Zişan Koç, Sezai Karakoç’un “Her Şey Sende Gizli” isimli şiirini, Ramazan Yoldaş Nurullah Genç’in “Sensiz Kalan Bu Şehir” isimli şiiri, Dilan Tokdaş, Arif Nihat Asya’nın Naat eserini okudular.
Arif Nazım’ın “Anne Ben Ölüyorum” isimli şiirini Ayşegül Ercemal okurken, Cemal Safi’nin “Aşk” isimli şiirini 3. sınıf öğrencisi Yusuf Karlı güzel ses tonu ile okudu.
Büşra Yoldaş isimli öğrenci öğretmeni İsmail Karlı’nın “Umudun Ölümü” isimli şiiri okumasından sonra 8. Sınıf öğrencisi Merve Çelik’in “Baba Uyan” isimli şiiri ağlayarak okuması ile salonda duygulu anların yaşanmasına neden oldu. Salonda bulunan bütün izleyicilerin ağlaması görülürken, şiirin bitiminde öğrencinin babasının kollarına atlayarak, uzun süre ağlaması duyguları doruğa çıkardı.
Necip Fazıl Kısakürek’in “Zindan İki Hece” isimli şiiri Mehmet Akif Yücedağ, Nevzat Çelik’in “Şafak Türküsü” isimli şiirini Ayşenur Koç, Salim Şengül’ün “Şehit Yavrum” isimli şiirini Asmanur Ataş, Abdurrahim Karakoç’un “Birlik” isimli şiirini Erkan İnce okudular.
Cahit Zarifoğlu’nun “Daralan Vakitler” isimli muhteşem eserini Esra Kural’ın, ustaca hazırlanmış slaytlar eşliğinde, duygulu bir şekilde okuması ile program sona erdi.
BABA UYAN
Her sabah annemin sessiz iç çekişleriyle uyanmaya başlamıştım
Annemin gündüzleri yüzü gülmüyor
Her gece ağlıyordu.
Saçlarımı okşuyor, gözlerime bakıyor
Kadersizim diyordu
Kadersizim kızım
Bahtı karalım benim.
Ama ne kadar sorsam da niye ağladığını söylemiyordu
Daha küçüksün yavrum
Büyüyünce anlayacaksın.
Babama koşuyordum,
Babam mutfakta sigara içiyor,
Hadi salona git kızım duman seni hasta eder diyordu.
Sen niye içiyorsun o zaman baba
Sigara senin sağlığına da zararlı deyimli yani
Yorgun gözleriyle
Öyle ya doğru söylüyorsun kızım deyip gülümsüyordu.
Dudak kıvrımlarında kaybolan sanki yaralı bir gülümsemeydi
Acı bir gülümseme
Oysa benim babam böyle gülümsemezdi
Gözlerime acı acı bakıp
Hadi sen salona geç demezdi.
Hem nedense son zamanlarda babam çok öksürüyor
Annemde çok ağlıyordu.
Annemin sessiz iç çekişleriyle uyanmaya başlamıştım
Ne çizgi filmleri seviyordum artık ne barbi bebekleri
Babamın yüzü gülmüyor, annem hep ağlıyordu
Beş buçuk yaşındaydım.
Üstelik günler hiç geçmiyordu.
Herkes daha küçüksün derken altı yaşım bir türlü gelmiyordu.
Sabahları erken kalkıyorduk
Annem beni komşuya bırakıyor
Babamla yan yana yürüyüp kayboluyorlardı sokağın öbür başında
Oysa annem çalışmıyordu
Babamda erkenden niye nereye gider söylemiyordu
Pencerenin önünde dönüşlerini bekliyor,
Geldiklerini uzaktan taa uzaktan görünce
Dünyalar benim oluyordu.
Sonra yaz geldi
Doğum günüme iki gün kalmıştı
Herkes ne istersin diyordu
Ben susuyordum
İçimden hiçbir şey istemek gelmiyordu.
Sonra sonra ne olduysa o gece oldu.
O gece annemin sessiz hıçkırıkları depreme dönüştü sanki
Ben odamdan çıkarken içerden sesler geliyordu
Hem ev ne çok kalabalıktı
Halamlar ağlıyor, büyük annem ağıt yakıyordu.
Dedem kuran okuyor
Komşular beni tutuyordu
Nedense bir an gözlerim babamı aradı
Ama ev evimiz çok kalabalıktı
Sanki babam bu kalabalıkta kayıptı
Ben baba dedim baba babam
Annem yavrum dedi sarıldı boynuma
Sanki yıllardır görmemiş gibi
Haykırdı sonra kızım iki gözüm
Babama ne oldu dedim
Yine cevap vermek yerine kadersizim bahtı karalım benim